BORÇLUNUN HALİNE MÜNASİP EVİ

BORÇLUNUN HALİNE MÜNASİP EVİ HACZEDİLEBİLİR Mİ?

 (MESKENİYET ŞİKÂYETİ/İDDİASI DAVASI)

Öncelikle İcra İflas Kanunu bağlamında haciz kavramını açıklamak gerekmekte olduğundan doktrinde yer alan görüşe göre;  Haciz, kesinleşmiş bir icra takibinin konusu olan belir bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda takipte bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra dairesi tarafından hukuken el konulmasıdır.’ (Kuru/Yılmaz/Arslan, İcra İflas Hukuku Kitabı)

Haczin değişik çeşitleri olmakla birlikte yukarıda yer verdiğimiz tanım kesin hacze ilişkin tanım olup; bundan sonraki açıklamalarımızda kesin haciz kavramından ‘haciz’ olarak bahsedeceğiz.

İcra İflas Kanunumuz icra takibi kesinleşmiş bir dosya üzerinden dosya alacaklısına borçlunun varsa hak, alacak, mal vb. paraya çevrilebilir değerlerinin haczini isteme yetkisi vermiştir. Ancak İcra İflas Kanunu’nun 82. Maddesinde sıralanan mallar ve haklar üzerinde haciz işlemi tatbik edilemez.

Yazımızın konusu olan Borçlunun Haline Münasip Evi kavramı da İİK md.82de sıralanan haciz işlemi tatbik edilemeyecek mallardandır.

Borçlunun Haline Münasip Evi Ne Demektir?

Yargıtay kararları ışığında borçlunun haline münasip ev kavramından anlaşılması gereken, borçlunun ve ailesinin mutad/beklenebilir ihtiyaçlarını karşılamaya elverişli mütevazı bir evdir. Buna göre öncelikle borçlunun haline münasip evden bahsedebilmemiz için; söz konusu taşınmaz, mesken niteliği taşımalı, borçluya ait olmalı ve borçlunun haline münasip olmalıdır.

Burada özellikle belirtmek gerekir ki bir evin/konutun mesken olarak kabul edilmesi, meskeniyet şikâyetine konu olması açısından tapuya kayıtlı olup olmamasının hiçbir önemi yoktur. Burada önemli olan söz konusu evin/konutun, borçlunun yaşamını sürdürmesine hizmet etmesi olup bu amaca özgülenmiş olmasıdır. Yargıtay 12. H.D.’nin 01.07.2004 tarihli kararına göre mesken olduğu iddiasıyla gecekondu ile ilgili olarak da meskeniyet şikâyetinde bulunulabilecektir.

Borçlunun Evinin Haline Münasip Olup Olmadığı Nasıl Tespit Edilir?

Yargıtay’a göre bir evin borçlunun haline münasip olup olmadığının belirlenmesi, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Yargıtay birçok kararında aile deyimiyle, borçlu ile aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri içinde barındırdığından bahsetmektedir.

İcra mahkemesi şikâyet üzerine önüne gelen dosyada, borçlunun ailesi ile birlikte barınabilmesi için zorunlu olan haline münasip meskenin temini bakımından gerekli bedeli bilirkişiler aracılığıyla tespit ettirdikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli, satış bedelinden borçlunun haline münasip evi temin edebilmesi için mahkemece tespit edilen miktar borçluya bırakılmalı, kalan miktar alacaklıya ödenmelidir.

Haczedilmezlik Şikâyeti Nasıl Yapılır?

Uygulama açısından bu konuda sıkça sorulan bir soru; ‘Haczi kabil olmayan bir mala ilişkin olarak icra dairesi haczi kabil olmayan mala ilişkin olarak haciz işlemi tatbik edebilir mi?’. Evet, İcra İflas Kanunu ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına rağmen icra memuru borçlunun haline münasip evini haciz işlemi tatbik edilebilir.

İcra İflas Kanunu’na göre bu hukuka aykırı işleme karşı uygulamada, borçlunun haline münasip evinin haczedilemezliğinin ileri sürülmesine meskeniyet şikâyeti’ denmektedir. Bu haciz işlemine karşı, hak kayıplarına uğranmaması adına uzman bir avukat aracılığı ile haciz işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi (7) gün içinde icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine şikâyet yapılması gerekmektedir. Konu hakkında daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir